Temmuz ayında asgari ücrete herhangi bir zam yapılmaması, milyonlarca çalışanı zor durumda bıraktı. Yüksek enflasyon koşulları altında ezilen çalışanlar, açlık sınırının 19 bin lirayı aşmasıyla daha da sıkıntılı bir döneme girdi. Mevcut asgari ücret 17 bin 2 lira olarak belirlenmişken, çalışanlar Ocak ayında yapılması beklenen artışa odaklanmış durumda. Ancak asgari ücrette yapılacak zam oranının, beklentilerin altında kalabileceği konuşuluyor.
Ekonomik çevrelerde, 2025 yılı için Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerine yakın bir zam oranının %25-30 aralığında olacağı tahmin ediliyor. Deutsche Bank analistleri Christian Wietoska ve Yiğit Onay, Türkiye'de yıl sonu enflasyonunun %42 seviyelerinde olacağını ve 2025 yılı için enflasyonun %23'e gerileyeceğini öngörüyor. Bu tahminler doğrultusunda, asgari ücrete 2024'te olduğu gibi 2025'te de yalnızca bir kez zam yapılabileceği ifade ediliyor.
Asgari ücret artışının, Merkez Bankası’nın enflasyon tahminleriyle uyumlu olması gerektiği vurgulanıyor. Yatırımcılar, Türkiye'nin enflasyonu kontrol altına almakta kararlı olduğu sinyalini görmek istiyor. Erdoğan, daha önce büyümeyi hızlandırmak amacıyla ucuz kredi politikalarını destekleyerek enflasyon baskılarını artırmıştı. Bu sebeple, %30’un üzerindeki herhangi bir artışın Merkez Bankası’nın enflasyon hedeflerini zorlaştıracağı düşünülüyor. Tüketicilerin alım gücünü korumak ve enflasyon üzerindeki baskıyı sınırlamak amacıyla %25’e yakın bir zam oranı ideal olarak değerlendiriliyor. Ancak, yetkililer bu konuda herhangi bir kesin karar vermiş değil ve görüşmeler halen gizli bir şekilde sürdürülüyor.
Yabancı yatırımcılar ve reel sektör temsilcileri, daha düşük bir zam oranı için hükümete özel mesajlar iletti. Ancak Türk hükümeti, asgari ücretle ilgili herhangi bir yorum yapmayı reddetti. Asgari ücret artışı konusundaki belirsizlikler, hem çalışanlar hem de işverenler için büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.